Atilla İlhan MENÜ

MR, Tomografi, Kan Tahlilleri, Her Şeyim Normal. Peki Benim Neyim Var Doktor?

Biz doktorlar bu soruyu oldukça sık duyarız. Şikayetleri nedeniyle tetkikler istenen ve tüm tetkiklerin normal gelmesi karşısında bir yandan tedirginlik bir yandan çaresizlik hissi duyan hastanın öfkesinin dışa vurumudur bu soru aslında. Bu sorunun bilinç altında tetkiklerin her şeyi ortaya çıkaracağı beklentisi yatmaktadır. Zannediliyor ki laboratuvar aletleri neyin varsa söyleyen sihirli birer robot. Halbuki laboratuvar ancak dışardan görülebilen veya ölçülebilen şeyleri gösterebilir. Yani sınırları oldukça dar olan yöntemlerdir. Örneğin biz rutin beyin MR’ında yalnızca beynin dış yapısını değerlendirebiliriz. Onun fonksiyonel problemlerini, hücresel düzeyde olan bozukluklarını göremeyiz. Sara hastasında aşırı uyarı çıkaran hücrelerin anormal aktivitesini göremeyiz. Bu hastalıkta rutin MR veya tomografi normaldir. Ancak bu durum hastanın hiçbir şeyinin olmadığı anlamına gelmez. Yine migren baş ağrısı olan kişide MR-tomografi normaldir. Bu normallik migren olmaması demek değildir. Başka bir şekliyle; bazen hasta doktor benim MR’ıma baktı “sende migren var” dedi der. Bu teşhis tarzı da çok yanlış. Çünkü migrenin teşhisi MR’a bakılarak konulmaz. MR, sadece baş ağrısına yol açan yapısal bir durumun olmadığını gösterir. Bu söylediklerimiz elbette tüm nörolojik hastalıklar için geçerli değil. Multipl skleroz hastasında MR’da plak adı verilen hasarları görürüz. Beyin suyu incelemesinde bir takım bozukluklar bulabiliriz. Beyin kanamasında veya damar tıkanıklıklarında aynı şekilde MR-tomografide değişiklikler görürüz.

Sonuç olarak, laboratuvar tetkiklerinin normal olması hiçbir şeyin olmadığı anlamına gelmez. Hastaların laboratuvar sonuçlarını kendi başlarına veya başkalarının yardımlarıyla yorumlamaya çalışması doğru olmadığı gibi pek çok ciddi sorunlara da yol açabilir. En doğrusu doktoru ile aklına takılanları paylaşmasıdır. Tabi biz doktorlara düşen görev de bu soruları sabırla dinleyip hastanın anlayabileceği bir dille (latince laf kalabalıklığı yapmadan) anlatmaktır. Hastanın hastalığı hakkında bilgi edinmek istemesi en doğal hakkıdır. Karşılıklı iyi bir iletişimin olmamasında hem zaman ve maddi kayıp hem de daha önemlisi sağlık sorununun ciddiyetin artması mümkündür. Bu iletişimin olmaması nedeniyle her hastanın dolabında, doktorunun yazdığı ama belki birkaç tanesi kullanılmış yada hiç kullanılmamış, poşetler dolusu ilaçları vardır.

Prof. Dr. Atilla İlhan Algoloji - Nöroloji
0543 864 5584