Beyinde dopamin salgılayan hücrelerin harabiyeti nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Normalde de ilerleyen yaşla birlikte beyindeki hücrelerin azalmasına bağlı olarak, dopamin miktarı azalmaktadır. Ancak bu azalma hiçbir zaman %80’in üzerine çıkmamaktadır. Henüz bilmediğimiz nedenlerden dolayı Parkinson hastalarında kayıp miktarı bu oranın üstüne çıkmakta ve şikayetler meydana gelmektedir.
Kesin neden bilinmemekle birlikte damar sertliği, böcek ve tarım ilaçları gibi bazı toksik maddeler, kafa travmaları hastalığın oluşumunda suçlanmıştır.
Parkinson hastalığı 65 yaş üstü bireylerde görülmektedir.
Beyin damar hastalıkları, travma, ilaç veya madde kullanımı gibi herhangi bir nedene bağlı olarak ortaya çıkan Parkinson şikayetlerine “sekonder Parkinsonizm” , nedeni belli olmayan tipine ise “primer Parkinsonizm veya İdiopatik Parkinson Hastalığı” denilmektedir.
Primer tipte eksik olan dopamin maddesinin yerine konulması ile şikayetlerde belirgin düzelmeler olabilmektedir. Buna karşılık sekonder tip tedaviden çok faydalanamamaktadır. Ayrıca sekonder tipte hastalığın ilerleyişi daha hızlı ve şiddetli olabilmektedir.
Genel olarak kalıtsal değildir. Ancak erken yaşta başlayan hastalarda kalıtsal özellikler bulunabilmektedir.
Parkinson hastalığının aynen şeker ve yüksek tansiyon hastalığı gibi ilaçlar ile tedavisi mümkündür.
İlaçların kullanımı ömür boyudur.
Mutlaka düzenli kontrollere gidilmelidir. Oluşabilecek yeni durumların fark edilmesi, zamanla değişen ilaç ihtiyacının belirlenmesi için bu şarttır.
Elbette uygun hastalar için beyin pili uygulanılabilir.